Bingeeating’i(Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu )tanımlamak bazen zor olsa da BingeEatingDisorder’ı tanımlamak için kullanılan kriterlerden bazıları aşağıdaki gibidir. __ -Kısa sürede normalden çok daha fazla ve hızlı yemek -Rahatsız olacak noktaya kadar yemek yemek -Yemek yerken kontrolü kaybetmek -Aç olunmadığında büyük miktarlarda yemek yemek -Yalnızken aşırı miktarda yemek yemek -Yeme atağından sonra utanç, pişmanlık ve tiksinti hisleri duymak -Tıkınırcasına yemek atakları daha öncesinde planlanabilir, bir ritual gibi yemek yenecek yere ve zamana karar verilip buna göre alışveriş yapılabilir Yukarıda belirtilen semptomların sayısı, ağırlığı ve görülme sıklığına göre, kişi bir ruh sağlığı çalışanı tarafından klinik olarak “yeme bozukluğu” teşhisi alabilir. Güncel çalışmalar, bingeeating’in kırılgan, katı diyetlerle alakalı olarak ortaya çıkabiliyor olduğunu göstermektedir. Kişi katı bir diyet yapıyorken, vücut kronik olarak çok aç kaldığı için buna cevap olarak bu “kıtlık” durumuyla başa çıkabilmek için yeni bir davranış olarak, açlığı kısa sürede yüksek miktarda yiyecek yiyerek telafi etme davranışı geliştirdiği düşünülmektedir.. Kırılgan diyetlerde, diyet içeriğinden ufak bir sapma ya da porsiyon miktarına uyamama kolayca bir yeme atağına ilerleyebilmektedir. Mükemmeliyetçi karakter yapısı, bu anlamda bir risk faktörü oluşturmaktadır. Benzer şekilde anoreksiya yaşayan kişilerde, bu zamanla bingeeatingdisorder ya da bulimia’ya ilerleyebilmektedir. __ Bunun dışında bingeeating’in ortaya çıkmasında travmatik durumların ya da çevresel faktörlerin de etkili olabildiği yine çalışmalarca gösterilmiş durumda. Bingeeatingdisorder için, çocuklukta yüksek kilolu olmak, kiloyla ilgili negatif yorumlara maruz kalmak, düşük kendine güven, depresyon ve çocukluk süresinde cinsel istismar da risk faktörleri arasında. __ Sıkı diyet ve tıkınırcasına yeme arasındaki bağ “kısır döngü” olarak tabir ediliyor. Kalori alımında aşırı kısıtlama, besin gruplarını aşırı derecede kısıtlama (örneğin karbonhidratlı yiyecekler), ya da genel olarak aşırı kısıtlamalı kırılgan diyetlerle kilo verme çabaları, stres ya da duygu durum değişikliği sonucunda bir tetiklenmeyle BingeEating yani tıkınırcasına yemeye dönüşebilmektedir. Tıkanırcasına yeme, suçluluk, pişmanlık, bir daha yemeyeceğim, diyet ve kısıtlanma, tıkanırcasına yeme, Beslenmeyle alakalı olarak ortaya çıkan bingeeating’inkalorik ya da besinsel kısıtlama ortadan kalktığında azaldığı bilinmektedir. Yeme davranışı ve yeme bozuklukları oldukça karışık bir alan olsa da, büyük bir travma gibi bir olaydan sonra değil de katı bir diyetten sonra ortaya çıkan kontrolsüz ve aşırı miktarda yemeye neden olan şeyin katı diyet olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Eğer bu yazdıklarımda kendinizi görüyorsanız bilin ki sorun sizde değil, sizi aşırı derecede kronik olarak kısıtlayan diyette ve kendinizi bu kadar sıkmayı ya da bu diyeti bırakmadığınız sürece yeme ataklarının yok olması pek mümkün değil Ne yapmalı?? Öncelikle “iyileşme” denen durumun zaman içinde tıkınırcasına yeme atağı görülme sıklığının azalması anlamında kullanıldığını belirterek başlamakta yarar var. Hiçbir tedavi bingeeating yaşayan bir kişiye bundan sonra asla yeme atağı yaşamayacağının garantisini verememektedir. __ Psikoterapi farkındalıkla yeme, sezgisel beslenme (intuitiveeating) gibi yeme davranışını değiştirmeye yönelik uygulamaların da bingeeating görülme sıklığını azaltmakta oldukça etkili olduğu bilimsel çalışmalarca gösterilmiş durumdadır. Kişide yeme atağının ortaya çıkma durumuna göre doğru yaklaşım belirlenmelidir. __ Eğer yeme atakları yaşıyor ve hala çözümü katı bir diyet listesinde arıyorsanız çözümün orada olmadığını hatırlatmak isterim. Bugünki yazımda bana derdiği destekten dolayı Uzman Diyetisyen Hasibe Fedayiler'e teşekkür ederim... 11 Eylül 2019